Pentax Türkiye Topluluğu
Pentax Dışı => Genel Konuşma Forumu => Konuyu başlatan: nordlys - 11 Eylül, 2013, 08:35:19
-
Az once gazeteleri karistirirken gordugum bir haber ve paylasmak istedim.
Liste oldukca ilginc. Turkiyeden sonra en pahali benzin Norvec`de ki burada olmasi normaldir. Gelir duzeyine gore konusursak!
Norvec`de calisamiyorsaniz ve yardima muhtacsaniz devlet size 10000 Krona kadar yardim da bulunuyor bu da 3000 ytl civari. Buraya gore cok yuksek degil ama devlet kiranizi odedikten sonra bu para size gida ve sosyal ihtiyaclar icin idare eder bir rakam.
Malesef Ulkemizde asgari ucret 800 lira sanirim ama benzinin litre fiyati 4,80 civari.
-
o geçen aydı adaş :) şu anda tam 5.00 tl. enteresan olansa ötv bu kadar yüksekken, benzin bu kadar pahalıyken bile araba kullanmaktan vazgeçemiyoruz. Türkiye tam bir vergi cenneti. arabayı alırken vergi ödüyorsun, her sene vergi ödüyorsun, her sene sigorta parası yatırıyorsun, bir de 2 senede bir muayenesi var. arabayı hiç kullanmasan bile bir yılda 2000 tl civarı para harcıyorsun modeline göre. herşeye rağmen ülkemi çok seviyorum.
-
Lastik ayakkabı candır :)
-
Her seye ragmen sonucta bir tane Turkiyemiz var. Soyledigin gibi israfta malesef (politik veya baska bir dusunce olarak soylemiyorum) en on siralardayiz. Islamiyet israftan kacinin der, bizde tam tersi. Her gu nistanbulda 3 milyona yakin ekmek cope gidiyor (Yapilan arastirmaya gore). Allah, islam ulkelerine dunyanin en zengin kaynaklarini sunmus ama 58 (Yanlis hatirlamiyorsam) e yakin islam ulkesinde dogru duzgun bir gelismislik yok, kavgalar, ic hesaplasmalar hep bizlerde.
Bati, dogunun bilgisini alir,kaynaklarini kullanir ve onu o kadar guzel isler ki daha sonra doguya oldukca yuksek bir karda satar. Konuyu benzinden saptirmak istemem ama her sey bir biri ile ilintili.
Yasadigim ulkedne ornek vereyim, burada bir ehliyet alabilmek , eli yuzu duzgun oldukca iyi bir ikinci el araba fiyatinda. Ipini koparan araba kullanamiyor. 1 yil otelde calistim, yemek servisinde bir cok kisi alkolsuz bira icer, yanindaki teklif ettiginde de; araba kullanicam diyor. Bu ornege binlerce kez sahit oldum. Bizde, bir bira be! Nolcak!
Olumlu kazalarda dunya birincisiyiz. Keske farkli alanlarda bu birincilikleri alsak!
-
Lastik ayakkabı candır :)
:) lasti kayakkabi ve iki silindir.Katiliyorum.
-
...
Yasadigim ulkedne ornek vereyim, burada bir ehliyet alabilmek , eli yuzu duzgun oldukca iyi bir ikinci el araba fiyatinda. Ipini koparan araba kullanamiyor. 1 yil otelde calistim, yemek servisinde bir cok kisi alkolsuz bira icer, yanindaki teklif ettiginde de; araba kullanicam diyor. Bu ornege binlerce kez sahit oldum. Bizde, bir bira be! Nolcak!
Olumlu kazalarda dunya birincisiyiz. Keske farkli alanlarda bu birincilikleri alsak!
Katılmamak mümkün değil. Bizde maalesef güya belli bir sayıya ulaşınca AB seviyesine sanal olarak çıkma gayretinden, önüne gelene dağıtılmış. Zaten sürüşlerin, trafiğin ve kazaların durumundan belli. Bu skora oynama bir çok şeyde geçerli. Tüketimin artması ile gelişmişlik mı olur? Kapitalizm tüketim pompalayarak kendini beslemekte, insanları sömürmektedir . Gereksiz tüketim, israf haram olduğu kadar, birilerini zengin ederken, geleceğimizi, emanet aldığımız çocuklarımızın geleceğini karartmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
Benzine, motorine diğer yakıtlara baktıkça yüzde 65 civarı ÖTV/vergi ile hiç de pahalı gibi durmuyorlar. Yoksa özellikle İstanbul'da kıtalar arası yolculuk yapıyorsanız bu tespitin doğru olduğunu anlayacaksınız! Benzin 10 TL de olsa bu trafik, ehli keyif sürecektir. Olsa olsa yüzde 5-10 gibi bir kesimi etkiler. O da hissedilmeyecektir bile! Aslında pahalılık kavramı sahip olma oranıyla ölçülür. Bugün pahalı diyebileceğimiz olsa olsa herkesin/çoğunluğun sofrasında yer alamayacak pahalılıkta (3bin€) olan mersin balığı havyarından başka bir şey değildir. Çocuk/adam her ne ise ilk işe giren birilerine caka satmak için plastik para (kredi kartı) ile sanki bedavaymış gibi en son teknoloji ayfon alabiliyor. Buradaki "buna ihtiyacın var" mesajı, gerçek kullanım ihtiyacından değil, prestij ihtiyacını sözüm ona kapatabileceği pompalanmasındandır.
-
bu konuda şöyle düşünelim ;devlet yol su elektrik vb.şeyler yapmak ve yaptırmaak için para toplar(yani vergi).doğrumu?doğru... herşeyi özelleştireceğim denilen bu ortamda yani otobanlar köprüler eğitim sağlık vb. o zman bu artarak giden vergiler nereye gidiyor veya nereye harcanıyor.?ben cevap bulamadım:)
-
bu konuda şöyle düşünelim ;devlet yol su elektrik vb.şeyler yapmak ve yaptırmaak için para toplar(yani vergi).doğrumu?doğru... herşeyi özelleştireceğim denilen bu ortamda yani otobanlar köprüler eğitim sağlık vb. o zman bu artarak giden vergiler nereye gidiyor veya nereye harcanıyor.?ben cevap bulamadım:)
Haldun abi, ise gecicem simdi ama yazdiklarina iki satir eklemek istedim.
Burda tv da Yunanistan da yasami gosteren bir program yaptilar gecen aylarda. Insanlar tereyagini eritip ekmekle baniyorlar yada yumurta ile besleniyorlar ay in buyuk bir kismi. Buna ragmen milli gelirleri hala bizlerden yuksek. Madem ozellestirme ile yola cikildi buda demek degil yerel bir kurulusun kalmamasi. Her sey yabancilarin elinde. Dogrusu sudur budur tartisilir ama buna ragmen hala vergiler en yuksek oranda alinip giderek de artiyor, bu paralar nereye gidiyor? Yunanistan avrupa birligine girdigi gunden buyana aldigi yardimlarin hepsini politikacilar, devlet adamlari, yuksek memurlardan en dusugune kadar koy sandigi yaptilar. Sonucta hazine tam takir. Olan vatandasa oldu. Fransa da tarimla ugrasan kesismden iscilere kadar buyuk gosteriler oluyor avrupa birliginden cikmak icin, bizde avrupa birliginden sorumlu bakanlik var ve bir avuc aydin gecinen de avrupa (somurucu ulkelerin) dalkavuklugunu yapiyorlar.
Suan iktidarda olan hukumete salt elestirim yok. Bu yillarin getirdigi bir sonuc. Ama son 10 yilda hic bu kadar ic ve dis borclanma olmamisti. IMF ye borc odendi, borc oderken canli yayinda tvler verdi ama kamu borcu ve dis borcu soran yok. Bir gazeteci maliye bakanina dis borclanmayi sordu, bakan lafi degistirdi. Financial Times, en kirilgan ekonomisi olan ulke raporunda turkiyeyi liste basi gosterdi ve ikinci ulke ile arada ucrum var. Allah sonumuzu hayir etsin ama bir Yunanistan da yasanan olumsuzluklar bizde olursa ayni oranda olmayacak, kat be kat fazlasini yasiycaz. Hem ekonomik hem siyasi hem de ic ve dis guvenlik acisindan.
-
murat bey kardeşim devletleri yönetenler yakın tarihe baktığınızda biribirine benzer davranışlar sergileyebilir.ya damat ferit hükümeti gibi teslim olursunuz ya Enver paşa gibi güzel ama olmayacak hayallerin peşinde koşarsınız yada Büyük önder gibi gereğini yaparsınız.tercih ogün yaşayan toplumlardaki insanlara bağlıdır ve vebal yönetenler kadar en az onlar kadarda yönetilenlerindir.Allah(c.c.)bu milleti kötüden ve kötülükten korusun ve her daim yüceltsin tek duamız ve çalışmamız bu bizim.saygılarımla.
-
Toplanan vergiler demişken gittiği yerlerden birini söyleyeyim; Geçen ay sokağımızı baştan sona kazdılar. Neymiş 30 luk kanalizasyon hattını söküp tekrar 30 luk aynı künkten koydular. Çalışanların yanlarına inip müteahhit firmanın şefine sordum durum nedir diye yukarıda belirttiğimi söyledi. Peki başka diye sorunca her binanın girişine müstakil kapaklı logarlar koyacaklarını ve giderlerin onlara bağlanacağını ekledi. Mevcut halinde bazıları doğrudan kanala bağlanmış müteahhitler tarafından. Peki bir ihtiyaç bir şikayet mi vardı? Hayır, sorunsuz çalışan bir sistem! O zaman ne değişti böyle yapınca? Bunu Büyükşehire ve İSKİ'ye de sordum fakat bir cevap alamadım. Aslında cevap belliydi: Yandaşlarımız boş kalmasın ihtiyacı. Şimdi yandaş derken bunu mevcut hükümet için kullanmıyorum. Eskiyi çabuk unutanlar olduğumuzdan genelde mevcut hükümetle özdeşleşen bu kavram aslında hep vardı. Burada ihtiyacınız olmayan 1500 TL olup da 1000 TL ye inen bir ürünü almaktan nasıl ki kârlı çıkmazsınız bu da aynı. Çünkü zaten ihtiyacınız yok.
Bu durumun bir kaç fotoğrafını çektim. Su borusunu patlatıp eklediler, yerden geçen binamıza gelen elektrik hattını ezip kısa devre yaparak gözümün önünde patlattılar, evimiz 7-8 saat elektriksiz kaldı. Sokaktan fiber hattı geçiyor onu ezdiler. Fiber hassas bir cam kablodur, gereğinden fazla bükülünce kırılır. Bakalım onu tekrar ne zaman açarlar. Çünkü bu tamiratar hep ilerisi için sokağın tekrar tekrar açılmasına sebep olacaktır! Doğal gazıydı, telefonuydu derken tabiri caizse gereksiz bir alt yapı değişikliği ile resmen sokaktan geçen su, elektrik, doğalgaz, fiber hat, telefon hattı tesisatının (çok özür dileyerek başka bir tabir bulamıyorum) ırzına geçildi! Dördüncü kattan gözümün önünde oldu bunlar. Peki sokaklar her seferinde kazılmasa da bütün bu tesisatar belli yerlerden (30, 50 mt.de bir) ana bağlantı noktaları olan kanallardan gitse daha iyi olmaz mı? İhtiyaç halinde kanala girilip gerekli müdahale yapılsa? Her seferinde mevcut alt yapı katledilmez, onca asfalt kaldırılıp tekrar tekrar asfaltlama, betonlama yapılmaz. Bunların maliyetini hesapladığınızda vergilerimizin nerelere gittiğini çok daha iyi anlayacaksınız. Altyapı yapılmadan şehirleşilmiş olabilir. Bir kerede bahsettiğim kanalı yaparsın iş biter. Ne sokak sakinleri toz toprak gürültüden müzdarip olur ne de o kadar parayı sokağa dökersin, pardon birilerinin cebine oluklarsın. Evet israf her yerde israf ama devlet kurumunda çalışan biri olarak yetkililerin hiç de devletin parasını kendi paraları gibi harcamadıklarını maalesef görüyorum. Acaba kendi parasıyla kimse evinde gereksiz bir tadilat yapar mı? Eğer parası fazla ise, atacak saçacak parası varsa bir şey diyemeyiz (burada bile parasını verdim diyememeli, çünkü çevreyi kirletiyor). Devletin parası herkesin parasıdır. Harcayanlara bu emanettir. Milletin kabul etmeyeceği bir israfın hesabını bir gün vereceklerini bilmeleri gerekir! Ne zamanki ben 76 milyonda bir devletin tüm varlığına hissedarım diyebiliyorsak o zaman uygar bir toplum oluruz.
Kusura bakmayın fazla uzattım ama duyarlı, sorumlu ve bilinçli vatandaşlar olmalıyız ki seçtiklerimiz de bu sıfatlara uygun olsun. Yoksa biz nasılsak bizi yönetenler de bizim gibilerden seçilecektir.