Pentax Türkiye Topluluğu
Pentax Dışı => Genel Konuşma Forumu => Konuyu başlatan: PENTAX - 27 Kasım, 2012, 23:45:05
-
GAZETE HABERTÜRK
Belgeseli izleyenler İstanbul'a gelmek istemeyecek
National Geographic'te yayınlanan "Dolandırıcılar Şehri" adlı belgesel önceki gece İstanbul'u konu aldı. Bir bakıma Türkiye'yi dünyaya "rezil" etti. Sunucu Conor Woodman, İstanbul macerasına üzerinde gizli kamera ile Tarihi Yardımada'dan başladı...
Özellikle taksilerin, halı mağazalarının turistlere fahiş fiyatlar çıkardığını belgeledi. Asıl macera İstiklal Caddesi'nde yaşandı. Hava kararınca üzerinde gizli kamerayla İstiklal Caddesi'ne çıkan sunucunun hanutçuların çekim alanına girmesi fazla sürmedi. Yanına yaklaşan kişi, yakınlık kurup bira içebileceği bir mekana götürmeyi teklif etti. pavyon-bar karışımı mekana oturduktan sonra biralar söylendi, hemen akabinde bir kadın masalarına oturdu. Toplan 5 bira içildikten sonra Woodman'a gelen hesap 1.700 TL oldu. Bu arada kadın masadan kalkmış, hanutçu da ortadan yok olmuştu.
POLİSİN UMRUNDA DEĞİL
Hesaba itiraz eden, kazıklandığını söyleyen Woodman'a mekanın sahibi tarafından, parayı ödemeye mecbur olduğu "uygun dille" anlatıldı. Bu arada mekana iki polis geldi ama sevinci boşunaydı.
Bölüm şu anonsla bitti: "Turistlerin dolandırılması İstanbul Emniyeti'nin umurunda değil."
(http://im.haberturk.com/2012/11/27/798170_detay.jpg?1354051743)
-
Türkiye adına üzücü olmuş. :(
Ama gerçeklik payının olduğu gerçeği de var. Belki yetkililerin dikkatini çeker de çekidüzen verilir. "Toplan 5 bira içildikten sonra Woodman'a gelen hesap 1.700 TL oldu" tarzı olayları İstanbul ve batı sahil kesiminde çok duyuyoruz.
-
Bence suç national geographic te değil. Malesef yaşadığımız ülkede dolandırıcılar cirit atıyor ve bununla ilgilenmesi gerekenler gözünün önünde olan olaylarda bile hiç görmemiş gibi çekip gidebiliyor. Dolandırıcıların ve hırsızların yakalanıp kanun adamlarınca cezalandırılması yalan zaten olmuş vaziyette. Polis umursamıyor, polis yakalasa bile suçlular cezalandırılmıyor...
-
Dolandırıcılar şehri adlı programın sıkı bi takipçisiyim.Program dünyanın büyük kentlerini gezip turistleri dolandırma sitillerini işliyor.
Programı bende dün yada dünden önce izledim türkiye adına karalayıcı bişey görmedim.Programın içeriği bu :) Dünyanın en büyük turistik şehirlerini gezip orda turistlerin yaşadıklarını yada yaşayabilceklerini anlatıyorlar
Habere konu olan emniyet memurlarının tavrıda benim gördüğüm kadarıyla umursamazdı.Adamın suratına bile bakmadılar
-
Her büyük şehirde olabilecek şeyler. Ama bizim ülkemizde şerefsiz daha fazla.
-
Bizim taksilerde GPS takip var mı bilmiyorum? İtalya'da var. Aldığı nokta ile bıraktığı nokta arasında gezdirip gezdirip götürdüyse GPS den merkezi takip ile tespit ediliyor ve çok yüksek ceza kesiliyor bildiğim kadarıyla. Rehber öyle demişti bize. TR'de de olsa iyi olur. Bırak yabancıyı yerliyi bile kazıklamaya çalışan çok maalesef. Yabancıya ayıp oluyor da bize olmuyor mu ? :)
Hani yol iz bilmesek :) :) :)
-
Bizim taksilerde GPS takip var mı bilmiyorum? İtalya'da var. Aldığı nokta ile bıraktığı nokta arasında gezdirip gezdirip götürdüyse GPS den merkezi takip ile tespit ediliyor ve çok yüksek ceza kesiliyor bildiğim kadarıyla. Rehber öyle demişti bize. TR'de de olsa iyi olur. Bırak yabancıyı yerliyi bile kazıklamaya çalışan çok maalesef. Yabancıya ayıp oluyor da bize olmuyor mu ? :)
Hani yol iz bilmesek :) :) :)
Ankara'da benim de başıma geliyor bu taksi canavarlığı. Uyanık olmak gerek. Başka çare yok gibi.
O İtalya'daki sistem buraya gelene kadar kaç kişi kaç defa ayakta uyutulur. :(