Gönderen Konu: Otyam’ın namus borcu fotoğrafları  (Okunma sayısı 3190 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kampfar

  • Üye
  • *****
  • İleti: 1.184
    • Profili Görüntüle
  • Şehir: İstanbul
Otyam’ın namus borcu fotoğrafları
« : 07 Kasım, 2012, 19:46:22 »


‘Resim çek, sergi aç, aferin falan... Yok öyle şey, yararlı olacaksın, güzel olacak ve işe yarayacak, yüreğini verdiğin insanların sanatçısı olabilirsen öte dünyaya giderken arkadan gelen çok olur, bu sevgidir...’


Türkiye, 50’lerden günümüze Anadolu’yu Otyam’ın objektifinden izledi. Bu objektif yokluğu, çaresizliği, tükenmişliği belgeledi. “Bir kare fotoğraf, 20 sayfalık röportaja bedeldir”... Gazeteci, yazar, ressam, fotoğrafçı Fikret Otyam böyle diyor.

Dr. Merter Oral, “Toplumsal Belgeci Fotoğraf ve Fikret Otyam Örneği” adlı kitabında toplumsal belgeci fotoğrafçılığı inceliyor ve tanımlıyor. Fotoğrafın, insanı insana aktarma çabasını ve objektiften kağıda yansıyan karenin resmettiği “sorunu çözme çağrısını” tartışıyor. Bugün aramızda olmayan, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri öğretim üyesi Merter Oral’ın üçüncü bölümünü Fikret Otyam’ın fotoğrafçılığına ayırdığı kitabı Espas Sanat Kuram Yayınları’ndan çıktı.

‘Objektifi yüreğine takarak fotoğraflamak’

Merter Oral, Otyam’ı tercih etmesinin nedenini, “ülkemizin yetiştirdiği en önemli toplumsal belgeci fotoğraf ustası Fikret Otyam’dır” sözleriyle açıklıyor.

Toplumsal belgeci fotoğrafçılık, Ahmet Arif’in Fikret Otyam için sarf ettiği “Objektifi yüreğine takarak fotoğraflamak” sözcükleriyle ete kemiğe bürünüyor.

Fikret Otyam’ın yaşam tercihi toplumsal belgeci fotoğrafçılıkla uyumlu da... Usta kendisiyle yapılan bir röportajda “İnsanlara ayna tutacak bir mesleğim olsun istedim” diyor. Otyam, 2. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan sıtma salgınını hatırlatıyor. Fikret Otyam, halkın kininsizlikten kırıldığı, ilaç fabrikalarının bombalandığı, uyuzun bitin kol gezdiği o günlerde tercihini yapmıştır: İnsanlara ayna tutacak bir meslek...

Yılmadan, usanmadan yıllar boyu Anadolu’yu yansıtır... En çok da Doğu Anadolu’yu ve insanını. Neden doğu insanı sorusunun yanıtı bellidir: “Oraya ilk gittiğimde ezilmiş, unutulmuş, geri bırakılmış, kaderini yaşamaya zorunlu insanlar gördüm. Onların gözü, kulağı, dili olmayı bir namus borcu bildim. Onlarla omuz omuza çok uğraş vermişizdir yıllar yılı. Başka bir deyimle ‘Daha namuslu bir düzen ve yaşam savaşı’... Onun için bu çaba, bu domuzuna inat.”

“Daha namuslu bir düzen ve yaşam savaşı” hiç bitmez... Kimi zaman göçebe bir aşiret olan Beritanlıların toprağa yerleştirilmesine değin 7 yıl sürer. Kimi zaman, gencecik çocukların okula gidemedikleri için yaşamlarına son verdiği Malatya’nın Körsüleyman köyünde devam eder...


‘Dünyanın güzel olması’ sorunu

Ustanın yüreği “1,5 kilometrecik asfalt yol yok” diye doğuma yetiştirelemeyen kadın için atar... Kızamıktan kırılan bebekler için... Ağanın zulmünden inleyen köylüler için... Daha namuslu bir düzen savaşı 86 yıl hiç bitmez.

Ona göre “Dünyanın güzel olması” en çok sanatçının derdi olmalıdır. Onun yaşam düsturu şu sözcüklerde saklıdır: “Eh resim çek, sergi aç, aferin falan... Yok öyle şey, yararlı olacaksın, güzel olacak ve işe yarayacak,  yüreğini verdiğin insanların sanatçısı olabilirsen öte dünyaya giderken arkadan gelen çok olur, bu sevgidir...”

Dr. Merter Oral’ın yüksek lisans tezinden oluşan kitapta sanatçıyla yapılan geniş bir söyleşinin yanı sıra dünya çapındaki toplumsal belgeci fotoğrafçılardan örnekler de yer alıyor.

Çevrimdışı vedib

  • Teknik Danışman
  • Üye
  • *****
  • İleti: 2.563
    • Profili Görüntüle
  • Şehir: Hatay
Ynt: Otyam’ın namus borcu fotoğrafları
« Yanıtla #1 : 07 Kasım, 2012, 21:29:26 »
    Çok sevdiğim rahmetli üniversite hocam Nedim Otyam'ın kardeşi Fikret Otyam'la Babıali'de çalıştığı gazetede tanışmıştım. Otyam ailesi komple sanatçı bir aileydi. Resim, müzik, fotoğraf, sinema ve özellikle folklor uğraş konularıydı. Kardeşler, eşler ve oğulların tamamı sanatçı. Fikret Otyam Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümü'nde Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi olduğunu söylemişti. Son yıllarda Antalya'ya yakın bir köyde yerleştiğini biliyorum.

 

Dünyanın ilk havadan fotoğrafları

Başlatan kampfar

Yanıt: 12
Gösterim: 6551
Son İleti 23 Kasım, 2012, 23:19:55
Gönderen: kemal_b_w