Merhaba, Ziyaretçi
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Yanılmıyorsam 2007 yada 2008 yıllarında yolda devrilen bir kamyonun hasar gören kafesinden kaçmışlar. İstanbul'un her ağaçlık yerinde bolca görmek mümkün, baya da gürültü oluşturuyorlar. Bu Papağanlar dan bir tanesi o yıllar sıcak bir günde susuzluk ve sıcaklıktan bunalmışlardı, bir boş arazide gördüm az uçup yere iniyor, az daha uçup yere alçalıyordu, biraz takip ettim, bir daha uçtu otların arasına sokuldu. Yavaşca yaklaştım tam uzanacağım mesafeye yaklaşınca kedi gibi bir hızlı hareket hamle ile çıplak ellerimle yakaladım allahdan elimin baş parmağını ısırdı, serçe parmağım olsaydı koparmıştı, canımı acıttı ama bırakmadım, yakınımda super market vardı doğru markete gidip Papağana göre bir kafes alıp onu kafese tıkıp doğru eve gittim. O yıllar 96-99 senesi aralığı İstanbul Avcılar Haramidere de ikamet ediyordum. Papağanı yaklaşık 1,5 sene çok iyi besledik. Yalnız bir türlü konuşma öğretemedik, yalnız eve misafir ve yabancı geldiği zaman ötüyor çırpınıyor tepki gösteriyordu, yani konuşmasa da evimizi benimsemişti. Ancak Hayvanı ben doğada yakaladığım için onu ne kadar iyi baksak da ona zulüm ettiğimizi düşünerek, içim vicdanım rahat etmiyordu. Bir gün eşim evde yokken kafesi alıp balkona çıkarıp kafesin kapısını açtım, hayvancağız bir süre sonra kafesten çıktı, pencere mermerinin üzerinde bir kaç adım yürüdü saşkın şaşkın sağa sola bakındı, içimden bir ses uç uç uç git özgürlüğüne diyordu. Öylede uçtu, Bir pır havalanıp biraz yükseldikten sonra inişe geçti, evimizin aşağısında bir yüksek ağacın yüksek tepesinde bir dala konuverdi, yorulduğundan mı olacak şaşkınlığındanmıydı neydi bir saat gibi bir süre olduğu yerde durduktan sonra oradan bir daha havalanıp biraz daha uzaktaki ormanlıktaki ağaçlığa doru uçup gözden kayboldu. Alıştığımız için üzüldüm onu azat ettiğim içinde sevindim. Akşam eşim eve geldiğin de Papağanı saldığımı öğrenince çok ağlamıştı. Ogün sonrası 17 Ağustos 1999 depremi, öylesi bir anı inşallah bir daha yaşamayız. Felaket bir deprem. Avcılar da çok evler yıkıldı. Bizim evin yakınında da 6 katlı bir ev yerle bir olmuştu. Biz sarsıntının 15. saniyelerinde farketmiştik. 5. katında durduğum 8 katlı binaya sanki tekerlek takılmış depriyaj boşta giden arabalar gibi konttrolsüzce bir uçuruma doğru gidiyoruz sanki, çocuklarımın biri 1 yaşındaydı biri 6 yaşında eşimle çocukları kendime çektim hepsi bana sarıldılar, odadaki büyük kolona yaslandım yıkılacağımızı enkaz altında belki sağ kalma umuduyla bekliyoruz, derken üst katlardan küt pat tarif edilemeyecek gürültüler koptu, bizim odanın penceresi basınçta kalmış gibi patladı, arkasından vitrin dolap raf gibi eşlaraımız devrilmeye başladı, o zamanlar yeni aldığı Grundig marka çok güzel bir televizyonumun da ayrıca patladığını uzak odadan doğru farkettim, derken ayaküstü yaslandığım kolona sırtıstü yatmaya başladım, binamız o an yere yakın bir eğilip tekrar havaya kalkıp yerine oturmuş, binamızın yere eğilip tekrar yerine geldiğini; depremi erken hissedip alt katlardan dışarı kaçabilenler görmüşler ve benim yaşadığım anın doğru olduğunu ben konuyu kimseye anlatmadan hayretle konuşuyorlardı,. Kabus dolu bir dakikaya yakın zaman geçirdik. Ses kesildi çıt yok, deprem durdu, çocukları alıp dışarı kaçıyoruz, o an elimize can havliyle battaniye örtü v.s alıp karanlık merdivenlerden aşağıya indik. Çocuklarla gecenin saat 3ünde dışarıda zifiri karanlığa çıkarak sağ olarak kendiğimizi dışarıya attığımız da ilk eşime şunu söylemiştim; "Papağanı doğasına bıraktık onu azat özgür ettik bize bişey olmadı" Tabi ki o anki duygusallığım ile. Kimbilir belkide doğrudur... O büyük hadiseden sağ kurtulduğumuza hep şükrettik hala şükrederim, Allah(cc) böyle hadiseyi hiç kimseye bir daha yaşatmasın. Ve kırılıp dökülen pert olan değerli eşyalarımıza hiç üzülmemiştik. Papağanları görünce bu hadiseler alklıma gelir her zaman.
Mehmet abi ağzına sağlık,öncelikle yaptığın halisane dua için kocaman bir Amiiinnnn ! diyorum.deprem olduğunda ümraniye de yaşıyordum, sen anlatınca hafızamda canlandı herşey, sanki benzer şeyler olmuştu bizim evde de. ama papağan kısmı eksik tabi bizde. çok güzel anlatmışsın, sen kitap falan yazsana abi, nasılsa lensin falan da yok artık
Başlatan rsimsek
Başlatan kizilok