Savaşın ne kadar acımasız olduğunu anlatan çok güzel bir hikayesi var. Ama...
Ben olaya iki farklı açıdan yaklaşacağım.
Düz mantık çerçevesinde (tabi ki kendi düz mantığım) ...
Birincisi, elimdeki şey, fırlatsam belki de isabet eden kişinin sadece canını hafif bir şekilde yakacak olan bir fotoğraf makinesi (gözünü sevdiğim Zenit falan olsa belki hasar verir ama günümüz makineleri plastik).
İkincisi, o fotoğrafı çekmezsem bu ve benzeri olaylardan kimsenin haberi olmayabilir.
İnsani açıdan bakacak olursam.
Müdahale edip etmeyeceğimi söyleyebilmem için o anı yaşamam gerekir. Yine de, böyle bir fotoğrafı çektikten sonra (umarım bana öyle bir fotoğrafı çekmek nasip olmaz), o an rüyalarımdan çıkmaz ve sinir krizleri geçirirdim.