Muhtemelen wb dengesi AUTO'da olabilir. Tabi ki fotoğraf renk ve zevk meselesi ama kompozisyondaki renklerin izleyene en doğru aktarılmasıda önemli değil desem yalan olur. Örneğin, her ne kadar bu işi hobi olarak yapıyor olsakta, ticari yaptığımızı düşünelim ve bir kozmetik firmasının rujlarını, yada ojelerini kataloga basılmak üzere çektiğimizi hayal edelim. Eğer gerçek renkleri izleyene aktaramazsak ve basımda da bizim fotoğrafa yansıttığımız renklerin basılmasını sağlayamazsak, kataloga bakan müşteriler, rujun, ojenin veya her neyse, nesnenin renklerinde yanılabilir. Her he kadar bu şekilde ticari çekmiyor olsakta, fotoğrafta renk konusuna önem vermemiz gerekmekte. Tabi bu bazen RAW'dan işlerden tadında olmak koşuluyla fotoğraf yeşil filtre, sarı filtre, sephia vs. eklenebilir. Sonuç olarak. Bu bağlamda fotoğraf makinemizde bununla ilgili Renk ayarları vardır. Bu ayarları makinemize en doğru set etmemiz gerekmektedir. Hatta ortamın ışığı ölçün profesyonel cihazlar var. Renklerde sapma olmaması için bizim fotoğrafı çektimiz yerin değilde, konunun durduğu yerin ışığı ölçülerek makinemize çıkan kelvin değerini girerek daha doğru sonuçlar almaya bile çalışırız. Uzun lafın kısası fotoğrafta renk sıcaklığı ve soğukluğu çok önemlidir. Birde burada güzel bir sözü paylaşmak gerekirse, "İyi fotoğraf bahane kabul etmez, yerim dardıya hiç gelmez."
Renk sıcaklığı şu teoriye dayanır: Siyah renkte, metal ve erimeyen sanal bir kütle ısıtıldığında 1000 Kelvin (K) civarında ilkönce kızarmaya başlar (yani bunun anlamı gozümüzün görebildiği elektromanyetik bir radyasyon dalgası yaymaya başlar, yaklaşık 720nm’de), bu dalganın boyu uzun, enerjisi ise yüksektir. Isıyı arttırmaya devam ettiğimizde bu kızıllık açılır 5500-5600K civarında akkor (Beyaz hale dönüşür) Isıyı yine arttırmaya devam edersek beyazlık yavaşça açıktan başlayarak koyulaşan mavilik hakim olur 6000K’den sonra kütle mavileşmeye başlar, 22.000K ise civarında gözün gördüğü son koyu Ultraviolet rengini alir. Koyu kızıllık’tan önceki (İnfrared=IR) ve Koyu mavilikten sonraki (Ultraviolet=UV) renk değişmelerini insan gözü algılayamaz. İşte bu sebeplede UV filtreler, renk filtreleri, skylight vs. kullanılır.
Örneğin; Güneş ışığı 6000K’dır fakat atmosferdeki faktörler bunun özellikle alt frekanstaki dalga boylarını emerek yüksek dalga boylarını bırakır böylece mavi komponentlerin açığa çıkmasına neden olur, güneş ışığının geçtiği atmosferik kalınlık arttıkça küçük dalga boyları olan kırmızılık emilerek (yatık ışık), mavi eğilimide artar.
Aşağıda örnek renk sıcaklıklarını vermem gerekirse;
1000K Mum, Gaz lambası
2000K Çok erken gündoğumu; Düşük etkili Tungsten Lambalar
2500K Normal ev ampulleri
3000K Stüdyo ışıkları, Projektörler
4000K Renksiz Flaş ampülleri
5000K Tipik gün ışığı; Elektronik Flaşlar
5500K Kodak Merkez binasında öğle tatili başlarken. J Tam Beyaz
6000K Bulutsuz havada güneş (Sahra çölünde öğlen)
7000K Hafif kapalı gökyüzü
8000K Kapalı gökyüzü
9000K Bulutsuz güneşli havada, açık alanda gölge
10,000K Çok kapalı gökyüzü
11,000K Güneşsiz koyu mavi gökyüzü
20,000K Dağlarda Çok açık havada açık gölgeli alan
22,000K Güneş tam doğmadan/batmadan 1-2 dakika önceki büyülü saat denilen kobalt renk
Fikir oluşturması açısından aşağıda bazı fotoğraflar paylaşıyorum:


