Fotoğrafla İlgili Hatıralar

[KaBeş]

İlk fotoğrafımı ne zaman çektim hiç hatırlamıyorum açıkçası. Ancak unutamadığım bir makina var. Keystone E800 modeli. Belki pek çok kişinin duymadığı bu makina 1930'larda kurulmuş bir amerikan firmasına ait.
Babamın 1978 yılında yurt dışından bir arkadaşına getirttiği polaroid özellikli Keystone E800 modeli, çektiğiniz fotoyu cihazın içinden çıkarıp sallamanızla 60 saniyede fotoğrafanıza sahip olmanızı sağlıyordu. Kartuşlu, içinde hazır 8 adetlik fotoğrafı bulunmaktaydı. (O dönem için 5D mark II fiyatıda bir makina)
12 yıldır yatan ve tek bir fotoğraf bile çekilmemiş makinaya İzmir çankayada bulunan Darfilm'den(halen var mı bilmiyorum) film aldım. 1 gün sonrası------>>>
1990 yılı ramazan bayramının ilk günü;
Bir arkadaşımla makinaya filmi takmak istiyoruz. Makinayı epey bir kurcaladıktan sonra nihayet filmi taktık. Arkadaşımı çekmek istedim. Çektikten sonra filmi aldık içinden salladık salladık ama fotoğraf sim siyah çıktı. Tekrar deneye deneye 7 filmi yaktık(içinde 10 film var biliyoruz).
Sonunda açık bir fotoğrafçı bularak dükkan sahibine durumu anlattık. Adamcağız verin makinayı bir de ben bakayım dedi. Bizim fotoğrafımızı çekti. Salladık salladık ve evet resimdeki bizdik. Ama resimde yüzümüzde garip bir ifade vardı. Abi sen bizi bir daha çeksene dedik. Peki dedi ve çekmeye çalıştı ama bu sefer olmadı. Film bitti.

[mohikan]

Fotoğraf makinesi çok tatlı ya. Aslında böyle eski makineleri alıp uygun fiyatlı olanları özellikle koleksiyon yapmak istiyorum. Bu arada anınızı bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler.

[gokhanakarsu]

hikaye için teşekkürler.herkesin hayatında babası, abisi, annesi, dedesi öncü olmuş fotoğraf çekmesine benim kimse öncü olmadı 2000-2001 li yıllarda hevesim başladı giderek daha da fazlalaşıyor.filmli makine pek kullanmadım ama ilk makinem LCD ekransız 640*480 çözünürlükte sd kart bile takılmayan kendi hafızasına  fotoğrafı kaydeden bir makineydi aile fotoğrafı çektirdiğimizde yüzümüz her ne kadar zor belli olsada yinede çekmesi zevk veriyordu

[Baha]

     Anasınıfında sabahçıydım. Öğle zamanı oyunlar biterdi, beslenme çantamla doğru dükkana. Hızlı vesikalık polaroid vardı. 4'lü yada 8'li başlığı ile fotoğraf çekilirdi, altından bir kağıt çıkardı, sallar sallar dururduk 5 dakika sonra açardık bir bakardım kopyalanmış vesikalık.

     Ondan başka birde karanlık oda vardı, banyo 1 için parmağımı batırmam yasak. Görüntü gelir de yeterli düzeye ulaşınca babam tarafından altın görev bana verilirdi: banyo 2'de fotoğraf kağıdını hiçbir yere sıçratadan böyle batırıp batırıp oyun oynardım. Tabi karanlık oda..... böyle nostaljik bir küf nem tam olarak ne denmeli bilmiyorum ama çok hoş doğal bir kokusu olurdu hep. İlacın kokusuyla harmanlanırdı üstüne... bu koku bile çok büyük bir zevk, büyük bir anı benim için.

     Az daha büyüdüm, K1000 geldi elime. Altın kural: "Gölgese 5.6 güneşte 11" her ne demekse bu. Aklım ermezdi. Bu cevabı da hiç sevmezdim; neyin ne olduğunu anlatmak yok. Belli başlı birkaç kural o kadar. İçten içe sinir olurdum ama yaş daha 10 değil. Susmak zorundayım....

     Bir anda aklıma gelen ufak birkaç anı. Fotoğraf özel birşey gerçekten. Dijitalden başka filmli makinelerde kullanın derim. Maliyetli ve zordur, ama bence asıl fotoğrafçılık o. Belki de bana bu taz anılarım olduğundan öyle geliyordur, bilmem.

[vedib]

      Geçmişe yolculuk.... ne güzel...................

[KaBeş]

Forumda en beğŸendiğŸim konu bu. En tatlısı anılar.

Ben de bunun için bu başlığı actım. Herkesin bir anısı vardır. Haydi paylaşalım. 

[arslanturegun]

Eniştemin verdiği bir Praktika LLC sayesinde SLR ile tanıştım. Üzerinde 50 mm f 1.8 Pentacon objektif vardı.
http://www.praktica-users.com/cams/l/llcbrochure.html
Kurcalaya kurcalaya kullanmayı öğrenmiştim.
Sonra okula başlayınca çalışıp kazandığım para ile Yashica FX-3 almıştım.

Yine enişte sağ olsun, kullanmadığı bir Tamron Adaptall 80-250mm F/3.8-4.5 objektifi bana hediye etti de hem zoom hem de macro ile tanıştım (o zamanlar objektifi Caponlar yapıyordu )
Ne fotoğraflar çekmiştim onunla. (peeee )

Askerden sonra ilk kez otomasyona geçip Minolta Maxxum 5000 sahibi oldum

Uzun yıllar (neredeyse negatif ve dianın tarih sahnesinden silinme aşamasına geldiği zamana kadar) onu kullandım. Komik fotoğraflar çekmek için yüzüme sahte olduğu çok belli olan bir sakal takıp, suratıma şaşkın şaşkın bakan insanların fotoğrafını çekip çok eğlenirdim.
Vay be. Yaşlandık mı ne

Tamron objektif, Praktica ve Maxxum hâlâ duruyor. Hatta Tamron'u ara sıra K20D ile kullanıyorum

[KaBeş]

Konuyu hortlatayım dedim. Haydi pamuk eller klavyeye..

[Baha]

Konuyu hortlatayım dedim. Haydi pamuk eller klavyeye..

3 yıl önce unutulmuş konuyu hortlatma sırası bende.

Yeni üyeler var ve anılarını paylaşmamış onlarca kişi.