selamlar herkese. başımdan gecen saçma sapan bir alış veriş hikayesini sizlerle paylaşmak istediğim için burada aktarmak istedim..
gectiğimiz günlerde k50 gövde ve 3 adet lens ile cesitli fotograf ekipmanlarını satışa cıkardım. forumdan bir kaç kişi ile görüştüm ve daha önce lens satışı yaptığım bir üye ile çok çok uygun bir fiyata anlaştık. ( elimde k 5 oldugu için k50 gövdeyi lensleri cok uygun bir fiyata satma konsunda anlaştık.
bu arada belirmtek isterim ki ben 10bin küsürlerdeki gövdeyi 650 den satısa cıkardıgımı pazarlık takas yapmayacagımı söylememe ragmen resmen ağlayan yalvaran ( karakterini yerlere atan desek daha doğru) bir sekilde 500 tl vereyim başka param yok..k50 yi cok istiyorum gibi defalarca ısrarda bulundu.. sonra 550 ye cıkardı fiyatı sonra 600e en son 650 ye geldi )
neyse:
daha sonra bu arkadas önce bana malzemeleri göndermemi sonra ödeme yapacagını belirtti. bende kendisine o tür alış verişler lokantada olur..siparis gelir yersin gider hesabı ödersin dedim.. sahibinden ve diğer platformlarda ben hiç görmedim önce ekipmanı alıp sonra parasını ödeyen birini...yada fotopazar klasfoto fotozeynep vb bana makinayı yollayın ben sonra parayı öderim diye bir teklifte bulunabilir mi merak ediyorum...bu arada araya bir baska arkadası sokmaya calışıp pazarlık vb girişimlerinde bulundu...malzemeleri devreye sokmaya calıştıgı arkadasa yollamamı söyleyip o makinayı begenirse parasını verecegini falan dahi söyledi...
neyse konu böylece kapandı ve ertesi gün kargo için hazılık yapacagım. bu şahıs whatsapdan sabah bana mesaj attı.. ( ankaranın neresinden mişim ? ankarada buluşşsak bir avm de orda ekipmanı görse olur muymuş vs gibi sorular sordu ) bende kendisine ankaralıyım ama kırklarelinde yaşıyorum dedim. kaldı ki benimle ankarada avm de buluşmak istedigini söyleyen vatandaş istanbulda yaşıyor !
daha da enteresanı ben kendisine lens satmıştım ve çalıştıgı iş yerine göndermiştim kargoyu .iş yeri de atatürk havaalı arkadasın ( isim vermiyorum ama bilen bilir )
galiba bu arkadas aklınca benim güvenilirliğimi sorguluyordu!haklıdır para söz konusu oldugunda güven olgusu devreye girer.ancak daha 1 sene kullanılmamıs 10 binlerde k50 satıyorsun hemde cok uygun bir fiyatta ama istekler bitmiyor.. sonuc olarak kensine ürünleri satmaktan vazgectiğimi forum da da bu acayip teklif ve davranışlarını aktaracagımı belirttim...
bunu neden aktardım : sadece şikayet serzeniş değil amacım...aslında bunu yaratan sebeplere eğilmek nasıl bir çözüm yolu bulunur buna dair fikirler geliştirebilmek.böylece ne alıcı ne satıcı ne pentaxcılar arasında bu tür absürd diyaloglar yaşanmasın...
benim önerim şudur : satılacak ekipmanlarda forum üyelerinden deneyimli isimler ortama bir fiyat fiyat tablosu cıkarsınlar..örnegin k5 20 bin shuuterda temiz bir ürün..taban fiyatı 1000 tl olsun ( rakamlar örneklemdir ) yine aynı cekim sayısındaki k 5 in taban fiyatı çizikli hasarlı vs ise 800 tl olsun...
yani her ürünün durumuna modeline göre bir taban fiyat oluşturulsun ve forum içerisinde bu fiyatlardan aşağıya satış yapılmasının önüne geçilsin....yine alıcı ürünü aldıktan sonra yani eline gectikten sonra iki gün içerisnde iade yapma hakkına sahip olsun....belki bu absürd vakalar ve güven güvensizlik sorunları biraz ortadan kalkar....
bu öneri uygulanabilir mi geliştirilebilir mi bilmiyorum.ama denenebilir...en azından forum içerinde bir güvensizlik ortamının önüne geçilmiş olunur diye düşünüyorum..
herkesin ışığı bol olsun...selamlar
Merhabalar.
Önce ufak bir düşüncemi aktarmak istiyorum. İlköğretimden beri savunduğum bir düşünce bu.
Kopya çekmek bence insiyatif dahilinde serbest olmalı. Bunu üniversite hayatımda bile bir çok profesör ile tartıştım. "Kopya çekme. Alırım kağıdını. Tutanak tutarım. Bilmem ne yaparım." neyin afrası tafrası bu? Ne var ki abuk sabuk sorularda hatırlamaya çalıştığım kelimeyi önümden arkamdan ortamı bozmadan sessizce bakmaya çalışıyorsam? O torpilli öğrenciler gibi sınav esnasında kitap defterden soruyu birebir yazıp fotokopi çekmiyorum ki. Sorunun cevabı hakında tiyo arıyorum. Kopya çekmek ile fotokopi çekmek ayrı şeyler. Fotokopi çekersem diğer arkadaşlara haksızlık olur deyip her türlü işlemi başlatın tabi fakat 1 kelimeyi hatırlamaya çalıştığım için kaçakçı muamelesi de yapmayın hoş değil, değil mi?
Yaşadığınız olay ile yukarıda anlattığım temsili olayı ben çok benzettim. K-5 şuan ortalama 1000 lira diyelim. Ben gidip 700 liraya ilan açmışsam herkes haddini bilsin ve 500 lira teklif etmesin. Çünkü ortalama fiyatı satıcı da biliyor alıcı da biliyor. 700 lira zaten uygun fiyat. Pazarlığı ben aklımdan geçiremem, utanırım teklif edemem. Bu çok büyük bir ayıp. 1000 liralık ürüne 700 lira demişsem ve biri de çıkıp 699 teklif ederse imkanı yok o kişi ile alışveriş yapmam. Ne kadar çok ihtiyacım varsa var... satmam. Olay aslında sadece haddimizi bilmekte bitiyor. 650'lik ürünü, 500'e ver. 550'e ver, 650'e ver. Önce ürün. Kargo da karşıla. 2 taksit vereyim. Bilmem ne yapayım. Çok açık söylüyorum üyemiz kim bilmiyorum fakat iyi sabrınız varmış, iyi dayanmışsınız.
50mm FA 1.4'ü ablama, kardeşime, babama, kendime, kız arkadaşıma, üniversiteden 3 arkadaşıma aldım. Abartmıyorum 10 tane aldım belki. İlk başlarda fiyatları uygundu, 400 liraya aldım hep. Fakat yakın tarihte fiyatları 550-600'lere kadar dayandı. Tek tük 500 lira ilan olan dönemde (yaklaşık 1 yıl önce) bir arkadaşım bursunu alacaktı (230 lira) ve cebindeki parasıyla beraber bu objektifi alacaktık ona. Başından bin bir tür şey geldi geçti ve 500 lira toparlayamadı. 250 civarı toparladı. Üzerine ben x lira ekledim 450'e yaklaştırdık cepteki parayı. Hakikaten bakın 400'e zibil tane aldığım ürün için ne garip 450 lira teklif verirken utandım. Olayı kısaca anlattım satıcıya, hani kendime almıyorum ama alacak arkadaşın durumu da bu. İsterseniz yapalım alışverişi yada sonraki ayı filan bekleyelim yani cepteki para bu yapacak bir şey yok dedim. Satıcı kabul etti 450 lirayı ve arkadaşın mutluluğunu görmeliydiniz.
Her gün portre çeker oldu. Fotoğraf çekmek için bir bahane arıyormuş meğersem ve bulmuş. Demek istediğim kimi hakikaten pazarlık yaparken ihtiyacından dolayı yapıyor, kimi ucuza alma hevesiyle yapıyor. Bu iki noktayı satıcı olarak anlamak gerek. Arkadaşın cebinde 250 lira vardı diye 500-550 liralık ürüne 250 lira teklif etmedik. Ben eBay'den 50mm FA 1.4'ü 200 liraya aldım.
O ilanı gösterip pazarlık mı yapsaydım? Haddimi bildim, makul bir pazarlık yaptım. Ve pazarlığı değecek birine teslim ettim.
Bu pazarlıkların önüne geçmek için seve seve fiyat ilan edebilirim. Zaman harcayıp bir derleme elbette yapabilirim fakat hiç bir işe yaramayacağına inanıyorum.
En basit örnek ile hangi berber belirlenen saç kesme fiyatından müşterinin saçını kesiyor ki? Hangi fotoğrafçı vesikalık çekerken belirlenen fiyattan çekiyor?
Benzin istasyonları bile tanıdık müşteri gelince faturasız normalden litresini 2 kuruş düşük fiyattan veriyor benzini. Yani bu güzel Türkiyem'de işleyecek bir şey değil ne yazık ki. Burada iş satıcılara düşüyor. İnsan sarrafı olmaya gerek yok. Makul pazarlıkları kişiye göre yada satışın aciliyetine kabul edebilirler fakat MAKUL kelimesini unutmamak gerek. Ve olabildiğince az pazarlık yapmaya çalışmalılar.
Biz çözümü iletişimsizlikte bulduk aslında.
Evet garip oldu cümle fakat şöyle bir sistem kodlatıyorduk ki dolandırıldık hayata geçiremedik. Satıcı ile alıcı konuşamıyordu. Bir satıcı ilan açıyor ve bir alıcı onu satın alıyor. Fakat satın alırken 500 lira olan ürün için 400 lira teklif verebiliyor fakat cümle kurmadan, buton yardımı ile. Ve aynı anda birden fazla kişi teklif verebiliyor. Fakat sadece ilk teklif verenin fiyatını görüyor satıcı. Teklifi reddederse sonraki teklifleri sırasıyla görüyor. Ve teklifleri görürken de kimden geldiğini göremiyor. Sadece teklifi kabul ederse kişinin isim soyisim gibi adres bilgilerini görebiliyor. Daha kapalı kutu bir sistem yani. Yakın tarihte ne yazık ki hayata geçecek bir sistem değil.
Sitemiz ikinci eli orta vadede bu şekilde devam edecek gibi görünüyor.
Uzun bir yazı oldu fakat bir konuya daha değinmek istiyorum. Önce para mı? Önce kargo mu? Olması gereken kesinlikle söylediğiniz gibi önce para, sonra kargo. Bu ticaretin özdeşi oldu. Dahası kargo da alıcı tarafından ödenir. Bu tartışmasız bir çeşit kanun.
Fakat inisiyatif, iyi niyet, jest gibi kriterler devreye girince olay biraz değişebiliyor. Sattığım bir çok üründe parayı geç aldım. Kişi ile forumdan yıllardır tanışığız. Önce para diyemem ki. Al dene, beğenmezsen geri verirsin diyebilirim. Yada paran yok mu? Hemen mi lazım ürün? Al-git işini yap. Paranı kazandığında verirsin. Diğer ay başı verirsin... vs vs. Bunu neden söylüyorum? Çok yakında başımdan bu tarz bir olay geçti de ondan. İsmi lazım değil forumdan eski bir üyemiz K-50 ilanı koymuştu. Yurtdışından getirtip al/sat yapıp para kazanan bir üyemiz. Tartışmamdan önce de sonra da engellemedim üyemizi, istediğini yapabilir ama dolandırıcı gibi davranmasından dolayı onunla artık alışveriş yapmayacağım. Neyse olayı anlatayım:
Üniversiteden biri 1000 lirayı geçmeyen objektifiyle batarya gibi temel aksesuarlarıyla bir fotoğraf makinesi almak istediğini söyledi. Üyemizin K-50 ilanı vardı ve yaklaşık 1 ay durdu ilanı. Yazdım ona. Dedim ki bakın bir hocam makine almak istiyor fakat önce onunla konuşmam gerek 1 gün benim için ilanı ayırırsanız hocam ile iletişime geçip size geri dönüş yapayım. Bir problem yok buraya kadar. Hocam ile konuştum. Eniştesi pilotmuş. Her hafta Amerika'ya uçuyormuş. Acaba Amerika'dan kara indirimler yakalayıp oradan mı sıfır ürün alsam? İkinci el içime sinmiyor. Dolandırılacakmışım gibi hissediyorum, bozuk ürün filan güvenemiyorum dedi. Ben de sap gibi 1 ay duran ilan sahibine yardımcı olmak adına hem de hocamın içi rahat etmesi açısından ilan sahibi üyemize durumu izah ettim. Hocam sizi tanımadığı ve daha önce hiç ikinci el ürün almadığı için böyle böyle şüpheleri var. Dilerseniz ürünü bana kargolayın, hocama deneteyim ve aynı gün içinde paranızı göndereyim size diye teklifte bulundum. O kadar sapkın sapkın ÖNCE PARA ÖNCE PARA ÖNCE PARA dedi ki..... Yani ne oluyor bu sapkınlık neden? Site kurucusu K-3 set sahibi ben, attan inip eşeğe biner gibi 750 liralık K-50'niz ile sizi dolandırmanın mı derdindeyim? O kadar önce para sohbeti bana karşımdakinin dolandırıcı olduğunu hissettirmeye başladı artık. KlasFoto tabi ki önce para der ama buyurun ben gideyim istediğim ürünü alayım sonraki ay ödeyeceğimi söyleyeyim bana o sıfır ürünleri verir. Demek istediğimi umarım doğru aksettirebiliyorum. Sizin olayınız ile alakası yok. Siz tabi ki önce para istemeniz gayet olağan fakat bazen böyle şeyler de (%1'lik bir pay bu) olabilir. Neticede bulunmaz hint kumaşı değil. İstediğim ilanı bulacak kabiliyetteyim, gittim başka bir yerden parayı sonra ödeyecek şekilde ürünü aldım. Hocamın içine sindi ve parayı hemen satıcıya gönderdim. İki taraf mutlu sonlandı alışveriş.
Yukarıda anlattığım her olay aslında insanın haddini bilmesi ile alakalı. Evet "haddini bilmek" kalıbı kulağa çok sert geliyor. Hakaret ediyormuş gibi geliyor fakat gerçek sözlük anlamı düşünülürse tüm olay hakikaten sadece insanın kendi haddini bilmesinde bitiyor.
Teşekkürler.