Burada ana fikir olarak söylemek istediğim, odak uzaklıklarını birbiri ardına eklemek sonra işte lens seti tamamlandı diye düşünmek pratikte bir işe yaramaz, yani 18-55mm olsun 65/70mm lazım olursa 55-300mm takarım düşüncesi fotoğraf çekerken büyük çoğunlukla işe yaramaz. Sizin konuyu seyirciye (ki bu seyircilere sizde dahilsiniz) vermek istediğiniz gibi
bir açı yakalayabilmeniz için uygun odak uzaklıklarını sevdiğiniz ve beyninizin alışık olduğu bir zoom'u makinaya takmak evde ve dışarda fotoğraf çekerken en kolay çözümdür, konuya yaklaşıp uzaklaşmakta fotoğraf çekerken çok sınırlı olur yoksa çekeceğiniz kompozisyon özellikleri kolayca kaybolur. O yüzden aslolan çekeceğimiz kompozisyonu ilk önce alışık olduğumuz lens sınırları içinde beynimizde oluşturmak daha sonra konuyu çekip bakarak uygun kompozisyonun oluşup oluşmadığını kontrol edip düzeltmeleri yapmak gerekir Bilmem anlaşılabiliyormuyum burada, daha açıklama aşağıda.
Daha değişik şöyle anlatayım. Sahne, lensle işbirliği yaparak sizi belli bir kompozisyona yönlendirmemeli, tam tersi siz lensi kullanarak önceden kafanızda oluşturduğunuz görüntüyü almalısınız,
yani sahne sizi çekmemeli siz sahneyi çekmelisiniz. Eğer sahne sizi çekmişse bu kolay anlaşılır, evde fotoğrafı açtığınız zaman mazeretler başlar, ışık azdı, obje hızlı hareket ediyordu, orada şu nesnede olmasaydı ne iyi gibi olurdu gibilerden, aslında tüm bunların anlamı siz fotoğrafı bilgisayarda gördükten sonra istediğiniz görüntüyü kafanızda oluşturmaya başlamışsınızdır demektir, ama artık çok geçtir., tekrar oraya gidip aynı sahneyi bulmayı umut etmekten başka yapacağınız bir şey çok yoktur. Bu durumda arkadaşlar çoğunlukla PhotoShop'a güvenirler ama oda çoğunlukla yeterli olmaz kafanızdaki bu görüntüyü oluşturmak için, çünkü kafanızdaki sahne aslında siz çektiğiniz fotoğrafı bilgisayarda gördükten sonra oluşmaya başlamıştır, ve oda olsaydı buda olmasaydılar hiç bitmez, çünkü kafanızdaki sahne bu andan itibaren oluşmaya başlamıştır ve devam etmektedir oluşmaya.
Bu durumda ne yapmalıyız? Fotoğrafa yeni başlayan arkadaşlar orta odak uzaklıklarında (FA 35-80 gibi veya sadece 35 veya 50mm sabit lens gibi) bir lens edinip gözlerini o lensin verdiği görüntülere vizörden bol bol bakarak beyinlerini alıştırmaları, ve çekeceği sahneleri daha önce kafalarında oluşturup daha sonra fotoğrafı çektikten sonra fotoğrafın kafalarındaki haline uyup uymadığını devamlı olarak tecrübe etmeleri. Yani o lensle görüş tecrübeleri kazanmaları. Eğer devamlı olarak daha geniş veya daha tele bir odak uzunluğuna ihtiyaç duyduklarını hissettikleri andan itibaren/daha sonra yeni lens arayışına girmeleri.
Bu konuda bir örmek vereyim ünlü fotoğraf sanatçısı Henri-Cartier Bresson'un fotoğraf hayatında tek bir lensi vardı oda 50mm lensti, işi çok kolaydı Bressonun çünkü o 50mm gözle görmeye alışmıştı sahnelere. Bu örnekleri arttırmak mümkün. Yani lens fazlalaığı sizin sahneleri ön görüsünüze zarar verebilir, yavaşlatabilir demek istiyorum.
Ve fotoğraf çekerken sabırlı olmak gerektiği açıktır, Japon turistlerin Türkiye hatırası gibi şakır sukur yarı koşarak fotoğraf çekmek yerine, (belgeselciyseniz başka) tripodun kurularak, uygun sahnenin oluştuğu anda çekilecek fotoğrafların gerekirse yer değiştirmelerin yapılacak kompozisyonda gerekli olan çoğu şeyi yerli yerine oturtacağının bilinmesi gerekir. Sahnenin önünde bir süre zaman harcamak size anında sahne hakkında ve lensinizin bu sahne hakkında neler yapabileceği konusunda size yeni fikirler vermeye başlayacaktır. Sabır konusu çok önemlidir arkadaşlar size garanti veriyorum sabır taşı deler.
Eğer anlatamadığım bir yer veya sorularınız olursa cevaplamaya çalışırım.