Hep Fotoğraf Olmaz

[HaypurTiryading]

Yo ukalalık olarak algılamadım.

Müzik bir insanı tanımlayabilir kabul ediyorum. Bana tavsiye de vermek düşmez ama dereyi görmeden paçayı sıvamamak lazım. Kimseyi görmeden önyargılı bir biçimde konuşmamak lazım. Dinlediği tarzdan sanatçıdan yorum yapmamak lazım. Fazla konuşmayım, ukalalık etmeyim.

Misal kendim: klasik, jazz, blues, pop, hip-hop, rock, down tempo, techno aklınıza ne gelirse kafama yattıktan sonra dinleyen biriyim.

Sanatla iç içeysek, doruklarında gezmek lazım. Madem konu açıldı ben biraz kendimden bahsedeyim. Yaşım 18, 7 yıldır High Fidelity cihazlarla ilgileniyorum, babamla bütçemizin elverdiği imkanlarda müzik dinliyoruz. Müzik zevkimi kimse beğenmez, bende kendi zevkimi beğenmiyorum işin açığı. Sürekli yeniliklere açığım. Sabit bir tür, sabit bir sanatçı dinleyemem. 400-500'ye yakın 33'lük plak, 100 küsür 45'lik plak, 1000e yakın Compact Disk, bir o kadar kaset, onlarca dijital kayıt master kayıt, lossles kayıt velhasıl kelam evdeki şarkıları toplasak herhalde 60-70bin'e yakın parça mevcuttur. Belki 100bin. Ama sürekli yeni parça topluyorum, tıpkı fotoğraf çekiyorum. Bir kaç fotoğraf ekleyeyim. Ben susayım onlar konuşsun. Umarım sizde bunları ukalalık olarak algılamazsınız. Sonuçta dinlemeyi seven biriyim ama bu kayıtların malesef internette yeri yok. Çok nadide parçalar. 1953'den tutun 2010 kadar aralarda basılmış. Ben dinlemekteyim. Dinlemek isteyenede umarım böyleleri nasip olur. Selametle.



Burdaki plaklar: Üst soldan sağa doğru
1- Peter Tschaikowsky - Konzert für Klavier und Orchester Nr.1 b-moll op.23 (Berliner Philharmoniker)
2- Sibelius Monteux - Symphony No.2 (London Symphony Orchestra)
3- Handel, Wassermusik - Suite Feuerwerksmusik (Lorin Maazel)
4- Concert Favourites of the Royal Philarmonic Orchestra conducted by ANTHONY COLLINS
5- Ludwig Van Beethoven, Piano Concerto No.4 in G Major (Vienna Philharmonic Orchestra)
6- Ludwig Van Beethoven, Wolfgang Amadeus Mozart (Annie Fischer - Piano )

Bunlarda aşağıdaki soldan sağa olanlar,
1- Ellen Farrell - I've Got a Right to Sing the Blues
2- Heifetz/Munch (Boston Symphony) [Mendelssohn Concerto]
3- Ludwig Van Beethoven - Violin Concerto (Boston Symphony)
4- Golden Memories



Yukarı soldan sağa,
1- Wolfgang Amadeus Mozart (Berliner Philharmoniker)
2- Wolfgang Amadeus Mozart (Londres Orchestre)
3- Ludwig Van Beethoven (Wilhelm Kempff Piano)
4- Wolfgang Amadeus Mozart - Concerto Pour Flute & Harpe & Clarinete (Orchestre de Chambre Jean-FranÇois Paillard)
5- W.A Mozart - Eine Kleine Nachtmusik, A. Dvorak
6- W.A Mozart - Fantasia in C Minor ( Czech Philharmonic Orchestra )

Aşağı Soldan Sağa
1- W.A Mozart - concerto n.20 (Camerata Academica del Mozart di Salisburgo)
2- Beethoven (Wilhelm Kempff Piano)
3- W.A Mozart - Nr.21&22 (Camerata Academica del Mozart di Salisburgo)
4- Joseph Haydn
5- Dire Straits - Brothers in Arms
6- Sviatoslav Richter - Brahms Concerto ( Chicago Symphony Orchestra )



Yukarı soldan sağa
1- Avishai Cohen Trio
2- Diana Krall - Quiet Nights
3- Johann Sebastian Bach ( Brandenburgische Konzerte )
4- Tessa Souter - Nights of Key Largo
5- Simone - Taking a Chance on Love
6- Beethoven Triple Concerto

Aşağı soldan sağa
1- Love Story
2- Dire Straits
3- Shirley Bassey - Something Else
4- Chopin
5- Johann Sebastian Bach ( München Bach Orchester )

[cbaytan]

Misal kendim: klasik, jazz, blues, pop, hip-hop, rock, down tempo, techno aklınıza ne gelirse kafama yattıktan sonra dinleyen biriyim.

Sanatla iç içeysek, doruklarında gezmek lazım. Madem konu açıldı ben biraz kendimden bahsedeyim. Yaşım 18, 7 yıldır High Fidelity cihazlarla ilgileniyorum, babamla bütçemizin elverdiği imkanlarda müzik dinliyoruz. Müzik zevkimi kimse beğenmez, bende kendi zevkimi beğenmiyorum işin açığı. Sürekli yeniliklere açığım. Sabit bir tür, sabit bir sanatçı dinleyemem. 400-500'ye yakın 33'lük plak, 100 küsür 45'lik plak, 1000e yakın Compact Disk, bir o kadar kaset, onlarca dijital kayıt master kayıt, lossles kayıt velhasıl kelam evdeki şarkıları toplasak herhalde 60-70bin'e yakın parça mevcuttur. Belki 100bin. Ama sürekli yeni parça topluyorum, tıpkı fotoğraf çekiyorum. Dinlemek isteyenede umarım böyleleri nasip olur. Selametle.

Çok sevindim sizi tanıdığıma, umarım yüz yüzede tanışırız, dediğiniz gibi umarım herkese nasip olur sizin gibi müzik zevki. Anlamadığım nokta sizin müzik zevkinizi beğenmemek kimin haddine, ve neden kendi zevkinizi beğenmiyorsunuz burayı algılamadım, herkes gidebildiği yere kadar gider, o kendisi için son nokta değilmidir? Birde Hip-Hop' duyuyorum-da bilmiyorum, en klasik örneklerinden birini verebilirmisiniz youtube'da varsa?

Sevgilerimle.

[HaypurTiryading]

Müzik benim için yiyecekler gibidir. Hepsinin birer tadı vardır. Kimisi tatlı, kimisi tuzlu, kimisi ekşi... Hiçbirisini sürekli üst üste dinleyemem. Mutlaka tarzların birbirini dengelemesi, ve biribirinin değerini bir üst basamağa çıkarması lazım. Hip-Hop'dır, R&B'dir, Rap'dir, Techno'dur bunları genelde kafa dağıtmak, eğlenmek ve gerçek müziğin değerini anlamak için dinliyorum. Bunlardan sonra pikapa bir Mozart olsun, bir Dire Straits olsun, herhangi sanatsal eseri yüksek, kaliteli bir eser koyayım oh be dünya varmış diyorum.

Hip Hop'dan örnek vermek gerekirse:

Snoop Dogg - 50 Cent - Dr.Dre - Ludacris vb. sanatçılar örnek verilebilir.

[cbaytan]

Muhammet bey teşekkürler.

Burada Muhammet beyle özel söyleşeyim, herkes okuyabilir ama bu sorularıma Muhammet bey haricinde cevap vermesin lütfen.

Hip hop müziklerini dinledim, teşekkür ederim, sayenizde gördüm sonunda, ama sinirlendirdi beni, ABD sokak seviyesinde uyuşturucu dağıtımı işi sayesinde lüks arabalar ve şişman popolu kızlarla neşeli hayat yaşamayı promote eden bir kültürün eseri gibi geldi bana, 1. videodaki adamı tanıyorum, uyuşturucu ticareti ve birden fazla tecavüzden arka arkaya hüküm giyip ama sonra ünü sayesinde hapisten çıkmayı başarmış birisi. Adamlar içindeki yaşadıkları ve doyasıya  keyfini çıkardıkları  topluma ve onun düzenine  en büyük zararları verip sonra bunu müzikle sembolize ediyor, yüceltiyor-lar gibi geldi bana, yanlışsam söyleyin.

Şimdi Muhammet beye 2 sorum olacak.

1-Bu müziği dinleyen birisi nasıl oluyorda Mozart Çaykovski de aynı zamanda sevebiliyor onu anlamıyorum, aslında cevabı olmayabilirde bu sorunun, veya ben sadece bir tutucuyumdur o kadar. Bilemiyorum, bakalım Muhammet bey ne der.
2-Adamların garip el hareketlerini merak etmişimdir hep, bunu sokak kültürüne özenen mesela Özlem Tekin bile taklit etmeye çalışıyordu. Nedir bu el hareketi? Belli bir ırkın veya kültürün sembolümüdür? Yıllardır aklımda bu soru ilk defa size soruyorum.

[HaypurTiryading]

Muhammet bey teşekkürler.

Burada Muhammet beyle özel söyleşeyim, herkes okuyabilir ama bu sorularıma Muhammet bey haricinde cevap vermesin lütfen.

Hip hop müziklerini dinledim, teşekkür ederim, sayenizde gördüm sonunda, ama sinirlendirdi beni, ABD sokak seviyesinde uyuşturucu dağıtımı işi sayesinde lüks arabalar ve şişman popolu kızlarla neşeli hayat yaşamayı promote eden bir kültürün eseri gibi geldi bana, 1. videodaki adamı tanıyorum, uyuşturucu ticareti ve birden fazla tecavüzden arka arkaya hüküm giyip ama sonra ünü sayesinde hapisten çıkmayı başarmış birisi. Adamlar içindeki yaşadıkları ve doyasıya  keyfini çıkardıkları  topluma ve onun düzenine  en büyük zararları verip sonra bunu müzikle sembolize ediyor, yüceltiyor-lar gibi geldi bana, yanlışsam söyleyin.

Şimdi Muhammet beye 2 sorum olacak.

1-Bu müziği dinleyen birisi nasıl oluyorda Mozart Çaykovski de aynı zamanda sevebiliyor onu anlamıyorum, aslında cevabı olmayabilirde bu sorunun, veya ben sadece bir tutucuyumdur o kadar. Bilemiyorum, bakalım Muhammet bey ne der.
2-Adamların garip el hareketlerini merak etmişimdir hep, bunu sokak kültürüne özenen mesela Özlem Tekin bile taklit etmeye çalışıyordu. Nedir bu el hareketi? Belli bir ırkın veya kültürün sembolümüdür? Yıllardır aklımda bu soru ilk defa size soruyorum.

Genelde klip seyretmiyorum, hatta hiç seyretmiyorum. Siz youtubedan istediğiniz için paylaştım. Hip Hop'da kendi aralarında türlere ayrılıyor. West Coast, East Coast gibi. Biri şiddet, uyuşturucu, hayatın zorluklarından bahsederken biri sadece lirizmi baz alıyor mesela.

1- Ben müzik konusunda serbest bir insanım. Tutucu değilim. Yeri gelir karşıma filarmoni orkestrasını kurarım, Mozartın konçertosunu dip detay kulaklarımın pasımı sile sile, her tınıyı duya duya o müziği resmen yaşayarak dinlerim. Yeri gelir jazz koyar kulağımın kenarında saksafon dinlerim. Yeri gelir elektro gitarın odanın her yanını sarmasını sağlarım. Kafa dağıtmak istersem punch bass'lı müziklere yüklenirim tıpkı yukardaki bahsettiklerim gibi.

2- Müzik dinlerken görsellik hiç dikkatimi çekmediği için fikrim yok o konuda.

HiFi'de amaç saf ve gerçek sese ulaşmak olduğu için görsellik yada multichannel göz ardı ediliyor, önemsenmiyor, sevilmiyor. Stereo sistemler kullanılıyor. Buda ufak bir dipnottu.

[HaypurTiryading]

Bunu plaktan dinlemek lazım. Wilhelm Amca diyelim 80'ini çoktan aşmış bu zorlu eseri çok az yanlışlarla hala çalabilmekte.

[cbaytan]

Mükemmel bit yorum, teşekkürler, ama mükemmel öteside var, Glenn Gould.

Gould evinde çalışırken parçanın ikinci yarısında Bach'ın ruhunu yakalıdı derken 2. dakikada müziği aniden kesip Bach'ın ritmini ve ruhunu tam olarak yakalayarak yerine tekrar oturup, tam bir aşkınlık durumu içinde ve o konsantrasyonla parmaklarının insan üstü bir marifetle uçması bence tam seyredilecek bir manzara. Herkese tavsiye ederim bu inanılmaz görüntüleri.

[deathdream]

[abcde]

pentax ve müzik iç içe olsun
pentaxçı olmasıyla tanıdığım ve takip ettiğim en beğendiğim seslerden biri olan buika

[HaypurTiryading]

Az önce Rammstein'ın 2005 Fransa konserini hem izledim hem dindim, adrenalin; enerji, yoğun bir fps oynama isteği zıplatıyor beni. İyi geceler.

Bu konser ve 2012 Rusya konserleri izlenmeli. Till çok çilgın bu konserlerde.

[bugra_71]

Foreigner-Waiting For A Girl Like You

[PENTAX]

Bok Böceği :

Adamın biri bir gün bahçesinde otururken Hayvan dışkısından top yapan bir böceği görmüş, böcek pisliği ayakları ile yuvarlayarak giderken içinden şöyle geçirmiş:

- Ey Allahım! Her şeyi çok güzel çok hoş yaratmışsın da, şu böceği sırf pislikle uğraşsın diye mi yarattın?

Aradan bir kaç ay geçmiş adam umarsız bir hastalığa yakalanmış.
Derdine kimseler çare bulamamış.

En sonunda bilge bir doktor ''Bak demiş bazen bahçelerde gezen bir böcek olur ayakları ile pislik yuvarlar işte o yuvarladığı pisliklerden 40 gün boyunca aralıksız yiyeceksin" demiş.

Adam 40 gün boyunca o pislikleri yemiş ve iyileşmiş. Aradan yıllar geçmiş aynı adam gemiye binmiş ve denizin ortasında çok büyük fırtınaya yakalanmışlar. Herkes bağırıp, çağırıp, ağlaşırken bu adam bacak bacak üstüne atıp sakince çayını yudumluyomuş.
Birileri dayanamamış sormuş. "Biz yana yakıla dua edip bağırıp çağırıyoruz sendeki bu rahatlık ne be adam ?!."

Adam şöyle cevap vermiş
- KURBAN OLDUĞUMUN BİR KERE İŞİNE KARIŞTIM BANA KIRK GÜN BOK YEDİRDİ, İSTER YÜZDÜRÜR, İSTER BATIRIR BEN KARIŞMAM KARDEŞİM.